"Akademik camiadan ve uygulamadan gelen talepler doğrultusunda nihayet dipnot atıflı olarak hazırladığımız ve bazı eklemeler yaptığımız bu basının bilhassa öğrencilere, akabinde akademik camia ve uygulamacılara faydalı olacağını umut ediyoruz.
Bu baskıda, gelen talepler doğrultusunda, konularda ayrıntılara girilmekten kaçınılmış, tüm sözleşme gruplarından birer örneğe yer verilmiştir. Ayrıca son olarak hemen hemen tüm sözleşmelerde uygulama olanağı bulabilecek bir konu olan dövizli ve dövize endeksli ödemeler içeren sözleşmelerin yasal olarak uyarlanması hakkında bilgiler verilmiştir." (Tanıtım Yazısı)
"Akademik camiadan ve uygulamadan gelen talepler doğrultusunda nihayet dipnot atıflı olarak hazırladığımız ve bazı eklemeler yaptığımız bu basının bilhassa öğrencilere, akabinde akademik camia ve uygulamacılara faydalı olacağını umut ediyoruz.
Bu baskıda, gelen talepler doğrultusunda, 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu, tüketici sözleşmeleri ve 11/04/1980 tarihli Milletlerarası Menkul Mal Satışları Hakkında Birleşmiş Milletler Viyana Satım Sözleşmesi hakkındaki açıklamalara daha az değinilmiş, konularda ayrıntılara girilmekten kaçınılmıştır. Âdi ortaklık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, finansal kiralama gibi konulara yeni olarak yer verilmiştir. Ayrıca son olarak hemen hemen tüm sözleşmelerde uygulama olanağı bulabilecek bir konu olan dövizli ve dövize endeksli ödemeler içeren sözleşmelerin yasal olarak uyarlanması hakkında bilgiler verilmiştir.
Çalışmamızın, sadece öğrencilere değil, Kanun hükümlerinin ne şekilde anlaşılması gerektiği faaliyeti ile uğraşan avukat ve hâkimlere de yol gösterici olacağını ümit ediyoruz." (Tanıtım Yazısı)
"Borçlar Özel Hukuku Pratik Çalışmaları ve Sınav Soruları" adlı bu kitap, son yirmi yıl içinde, Dokuz Eylül Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, K.K.T.C. Yakın Doğu Üniversitesi ve 2007–2008 eğitim–öğretim yılından itibaren de İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin Hukuk Fakültelerindeki üçüncü sınıf öğrencilerine vermiş olduğum Borçlar Hukuku (Özel Hükümler) dersinde, bugüne kadar yapılan pratik çalışmalar ve sınavlarda ele alınmış bulunan çeşitli konulara ilişkin çok sayıda hukukî problem ile bunlann birçoğunun çözümlerinden oluşmaktadır." (Tanıtım Yazısı)
Konu Başlıkları
İçindekiler
28. 11. 2013 tarih ve 6502 sayılı -yeni)tüketicinin korunması hakkında kanun ile açıklamalar- ilgili mevzuat ve tablolar
08 Mart 1995 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve altı ay sonra yürürlüğe giren 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun tüketicilerin korunması alanında ilk özel Kanun niteliğinde idi. Bu Kanuna getirilen pek çok eleştiri nedeniyle birçok Kanunla 4077 sayılı Kanun üzerinde değişiklikler yapılmıştır. 2007 yılından beri de bu Kanunda geniş çaplı revizyon çalışmaları yürütülmüş, ancak Kanunda geniş çaplı revizyon yapmak yerine büsbütün yeni bir Kanun yapma ihtiyacı doğmuştur. Nihayet 28 Kasım 2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile bu açık doldurulmuştur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yayımından altı ay sonra, 28 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu Kanun, Kanun yapma tekniği açısından 4077 sayılı Kanundan çok ileridedir. Ancak tüketici hakları bakımından getirdiği geniş ve yerinde düzenlemeler yanında eskiye oranla geriye gidiş niteliğinde düzenlemeler de içermektedir. Bunlara yeri geldikçe değinilmiştir. Ayrıca BDDK tarafından tüketici kredileri ve kredi kartı ödemelerinde taksit sınırlamalarına yönelik 31. 12. 2013 tarihli ve 22. 10. 2014 tarihli birçok Yönetmelik değişikliği Kitabımıza eklenmiştir.
Çalışmamız hukuk öğrencileri ve hukukla ilgili dersleri alan öğrenciler için yalın bir dille kaleme alınmıştır. Doktriner tartışmalardan kaçınmak amacıyla pek az yerde olması gereken hukuk açısından görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Çalışmanın tüketici hukuku dersi alan öğrenciler hatta uygulamacılar (özellikle avukat ve hâkimler) için de 602 sayılı Kanunun bilinmesi açısından en azından başlangıç niteliğinde yararlı olabileceğini düşünmekteyim.
Unutulmamalıdır ki Kanunda belirtilen hakları etkin biçimde kullanmadıkça en iyi Kanunların bile işe yaramadığı bilinen bir gerçektir. İşte bu çalışma bir nebze de olsa tüketicilerin haklarını bilmesi ve etkin biçimde kullanması amacıyla hazırlanmıştır. Bu anlamda bir özlü sözde belirtildiği gibi -Adalet halkın gıdasıdır, insanlık ona daima muhtaçtır. - Gerçekten de Adalet, su ve hava gibi ihtiyacımız olduğunda hissettiğimiz bir olgudur.
"Çalışmamız tamamen günlük hayatta vatandaşlarımızın anlayabileceği yalın bir dille kaleme alınmıştır.Anlatımda kolaylık ve kullanımda pratiklik sağlaması düşüncesiyle soru-cevap metodu kullanılmıştır. Ayrıca önemle belirtmek gerekir ki çalışmamızın büyük bir bölümü Kanun metni ile Kanun gerekçesine dayanmaktadır. Doktriner tartışmalardan kaçınmak amacıyla pek az yerde, olması gereken hukuk açısından görüş ve kanaat bildirilmiştir."
(Önsöz'den)
BİRİNCİ KISIM :6502 SAYILI TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN HAKKINDA GENEL AÇIKLAMALAR
Önalım Hakkının Tanımı ve Hukuki Niteliği
Önalım Hakkının Türleri ve Şekli
Önalım Hakkının Süresi ve Şerhi
Önalım Hakkının Devredilmesi ve Miras Yoluyla Geçmesi
Önalım Hakkının İleri Sürülmesinin Koşulları
Önalım Hakkının Dava Yoluyla İleri Sürülmesi ve Bu Davanın Niteliği
Önalım Hakkından Vazgeçme
"Önalım hakkı, temelde yasadan doğan önalım hakkı ve sözleşmeden doğan önalım hakkı olarak ikiye ayrılmaktadır. Yasadan doğan önalım hakkı, 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 732-734 hükümleri arasında; sözleşmeden doğan önalım hakkı ise, 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 237-242 hükümleri ile Türk Medeni Kanunu 735 hükmünde düzenlenmiştir.
İncelememizde, yeni kurallarla önemli ölçüde değişen önalım hakkı konusunda açıklamalar yapılmış ve monografik bir eser ortaya konulmak istenmiştir. Bizi bu çalışmaya iten en önemli sebeplerden birisi de bu konuda yakın zamanda yayımlanmış yeterli sayıda monografik bir eserin çıkmamış olmasıdır. Bu konuda çıkan monografik eserlerin de konuyu tek yönlü (yasadan veya sözleşmeden doğan önalım şeklinde) ele aldığı görülmektedir."(Önsözden)
İçindekiler
"Ülkemize yakın zamanda intikal eden mortgage -konut finansman sistemi-, ABD de 100 yıldan, Avrupa da ise 200 yıldan beri uygulanmaktadır. ABD ve Avrupa da her biri için yaklaşık iki trilyon dolara ulaşan mortgage, Ülkemize çok geç uyarlanmıştır. Sistem, Dünya da yaşanacak toparlanma süreciyle birlikte Ülkemizde de hak ettiği yeri bulacaktır. Dünya finans piyasasında oldukça önemli yer tutan mortgage, iyi kullanıldığı takdirde, Ülke kalkınmaları için önemli yer tutmaktadır. Amerika da yakın zamanda çıkan mortgage krizi, sistemde yer alan balonların veya spekülatif hareketlerin yarattığı panik havasından doğmuştur. Bu krizden ders alınarak Ülkemiz açısından sistemin daha doğru işletilmesi gerekmektedir.
Çalışmamızda özellikle mortgage sisteminin tüketici hukukuna yaptığı etkilere ayrıntılı olarak değinilmiştir. Daha önce tarafımdan hazırlanmış olan makalelere ek olarak sistemde yer alan menkul kıymetlere de sistemin bütünlüğü açısından yer verilmiştir. Çalışmamızda özellikle mevzuat hükümlerine uyum sağlamaya özen gösterilmiş, olması gereken hukuk açısından da değerlendirmeler yapılmıştır."(Önsözden)
İçindekiler
Bütün Ülkelerin vazgeçilmezi niteliğinde olan enerjinin, en ucuza ve çevreye en az zarar vererek elde edilmesi ideal olandır. Nükleer enerjinin lehinde olan görüşler, enerjinin elde edilme biçiminin en idel olarak nükleer santrallerden elde edildiğini ileri sürerken; nükleer enerji aleyhindeki görüşler, nükleer enerjinin çevreye ve insanlara zarar verdiğini, sanıldığı kadar da ucuz olmadığını ileri sürmektedir. Ayrıca nükleer enerjiden yararlanırken hukuki sorumluluğun bilinmesi de önem arz etmektedir. Ülkemiz açısından güncel bir konu olmasına rağmen, bu alanda monografik bir eser olmayışı ve -nükleer hukuk- alanında uzman hukukçu eksikliği, beni bu çalışmaya iten en önemli sebeplerdendir.