"KİTAP HAKKINDA:
Bu kitap, bana en çok sorulan soruları yanıtlamak ve herkesi bilgilendirmek amacıyla yazıldı.
Konular;
- Genel olarak yargıda güncel sorunlar
- Trafik kazalarında hukuka aykırı değişiklikler
- Trafik kazalarında görevli mahkeme
- Bilirkişilik Kanunu hakkında görüşler
- Belirsiz alacak davası
- Belirsiz alacak davasında manevi tazminat istenmesi
- Evlenme şansını belirleme tarihi
- Sigorta ibranameleri
- Türk Borçlar Kanunu’nun zamanaşımı hükümleri hakkında
- Yaşam boyu bakım giderleri hakkında
- Islahla zamanaşımı savunması yapılamamalıdır
- Tazminat hesapları
- Hatır taşıması, hatır için kullanma, kullandırma
- Yetersiz ödemelerin iptali
- Ticaret mahkemelerinde arabuluculuk
- Beden gücü kayıplarının tespiti" (Arka Kapak Yazısı)
"Bu eserin ilk bölümünde "Ücret Alacakları" tüm yönleriyle Yargıtay kararları ışığında açıklanarak yer verilmiş. Kitabın diğer bölümlerinde ise fazla çalışma ve izin ücretleri ile diğer işçi alacakları, kıdem-ihbar-kötüniyet ve iş güvencesi tazminatları ile diğer alacaklar özelikle ihtilaf konularına yönelik çok sayıda yargı kararlarına da yer verilerek, ilgililerin aradıkları cevapların karşılanmasına çalışılmış.
Kitapta işçi alacakları, iş güvencesi tazminatı, kıdem, ihbar ve kötü niyet tazminatlarına hak kazanma şartlarından, hesaplanmasına; vergilendirilmeden SGK primi kesilip kesilmeyeceğine kadar birçok uygulama konusuna yer verilmiş. Ayrıca bu alacak ve tazminatların ibrasına ilişkin geçerli ibraname düzenlenmesi yeni Borçlar Kanunu çerçevesinde açıklanmış.
Öte yandan işçi alacak ve tazminatlarının yasal yollardan talebine yönelik, başvurulacak idari mercilere, nasıl ve ne şekilde başvurunun yapılacağı örneklerle izah edilmiş bu konuda gerekli form ve dilekçelere yer verilmiş. Ayrıca dava yollarına belirsiz alacak ve tespit dilekçe örneklerine ve bilirkişi rapor örneklerine yer verilerek okuyucuların işçi alacak ve tazminatlarıyla ilgili olarak tüm ihtiyaçları bir bütün olarak bu eserde giderilmeye çalışılmış."
(Tanıtım Yazısı)
Konu Başlıkları
"Bu basıda özellikle "arabuluculuk" temelinde "Bölge Adliye Mahkemesi" kararlarına yer verilmiş. Bu bağlamda 4857 sayılı İş Kanunu'nun 19, 20, 21. maddelerinin işleniş şekli ortaya konmuş. Arabuluculuk prosedürüne ve çok sayıda bölge adliye mahkemeleri kararlarına yer verilmiş.
Kitap iş hukuku esaslarının sade bir anlatımıdır. Kişisel görüşler dışında yüksek mahkeme kararları; kararları veren yargı mensuplarının yargısal görüşleridir." (Tanıtım Yazısı)
Konu Başlıkları
"Kitabın beşinci basısı, "doktrin" yoğun "hesap teknikleri" ve 'Yargıtay İçtihatları' bileşenleri üzerinde kurgulanmış. Ölüm ve bedensel zararlar, sorumluluk kurallarına aykırılık sonucu ortaya çıkar. O halde bir yönden sorumluluk ilkelerini doğru belirlemek, diğer yönden de zararı giderim biçimi olan tazminatın bilimsel yöntemlerle saptanması gerekir.
Daha sonra zararın belirlenmesi ve tazminatın hesabı üzerinde yoğunlaşılmış. Aktüerya hesapları incelenmiş ve Yargıtay uygulaması ile karşılaştırılmış, hesap yöntemleri irdelenmiş, örnek tablolarına kitap sonunda yer verilmiş.
İş kazaları, meslek hastalıkları, destekten yoksun kalma tazminatı, rücu, haksız fiiller, trafik kazaları, sigorta hukukuna ilişkin çok sayıda içtihata yer verilmiş. Bu yolla okuyucuya içtihatların gelişim çizgisi aktarılmaya çalışılmış. Özellikle, destekten yoksun kalma tazminatına da ilişkin 22.6.2018-2016/5, 2018/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu Karanna yer verilmiş."
(Tanıtım Yazısı)
Konu Başlıkları
"Trafik kazasına dayalı hukuk davalarında, 2918 sayılı Kanun dışında çok sayıda kanun da uygulanmaktadır. Örneğin, kazada yaralanan kişinin işçi olması halinde İş Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu, yaralananın Bağ-Kur'lu olması halinde Bağ-Kur Kanunu gündeme gelmektedir. Kazada zarar gören kişi yolcu ise Ticaret Kanunundaki taşıma hukuku uygulanmakta, zarara neden olan kişinin sıfatına göre de bazen Borçlar Kanunu, Medeni Kanun ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun da uygulanmaktadır. Yine, trafik kazaları dolayısıyla en sık gündeme gelen bir konu da sigorta hukukudur. Zarardan kanunen sorumlu olanın tazminatı ödedikten sonra zarar verene açtığı rücu davası da bu kanunun içerisindedir. Dolayısıyla trafik kazasından kaynaklanan hukuki uyuşmazlıklar, çok sayıda hukuk disiplinini ilgilendiren karmaşık hukuki sorunlara yol açabilmektedir.
Bu kitapta, trafik kazalarından kaynaklanan hukuki uyuşmazlıklar konu edinilmiştir. Kitabın hazırlanmasında, sorumluluk ve tazminat hukuku, medeni hukuk ve sigorta hukuku doktrininden yararlanılmış ve Yargıtay uzmanlık dairelerinden 3,4,10,11,17,19,21 gibi hukuk dairelerinin konuları incelenmiştir. Açıklama ve kararlara daha çok yer verilmesi amacıyla, kolay ulaşılabilen ilgili yasa ve yönetmelikler kitaba alınmamıştır.
Dokuzuncu baskıda; mevzuattaki değişiklikler, doktrin ve yeni içtihatlar incelenerek tüm konular güncellenmiş ve çok sayıda yeni karar eklenmiş, benzer nitelikteki eski kararlar çıkartılmıştır." (Tanıtım Yazısı)
Konu Başlıkları
Taraflar bir sözleşme akdederken karşı tarafın edimini gereği gibi yerine getireceği inancıyla hareket ederler. Bu nedenle borçların hiç veya gereği gibi ifa edilmeyeceği durumlar taraflarca göz ardı edilebilir. Bununla birlikte, hiç veya gereği gibi ifa etmeme durumunda gündeme gelecek olan tazminat alacaklıyı her zaman tatmin etmez ve borçluyu ise borcunu ihlal etme hususunda caydırıcı bir nitelik taşımaz. Bazı hallerde borçlu açısından borcu gereği gibi ifa etmek yerine bir miktar tazminat ödemek daha anlamlı olabilir. Alacaklının menfaati ise, çoğu kez, borcun gereği gibi yerine getirilmesindedir. Bu nedenle, borçluyu ifaya sevk etmek isteyen alacaklının elindeki hukuki imkanlardan biri de ceza koşuludur. Pratikte de böyle kayıtların sözleşmelere sıklıkla eklendiği görülmektedir. Bu kuruma ilişkin, gerek Türk Hukukunda gerekse mukayeseli hukukta birçok tartışmalı husus ve farklı yönde mahkeme kararları vardır. Bu nedenle önem arz eden bir meseledir.Bu çalışmada, metnin içinde bir bütünlük sağlamak adına, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu tarafından tercih edilen "ceza koşulu" terimi kullanılacaktır.(GİRİŞTEN)
"Zarar gören, zararla eylem arasında uygun illiyet bağı bulunduğunu kanıtladığı takdirde, noter ortaya çıkan zarardan sorumludur.
· Tazminat ve idari sorumluluk
· Tanım ve kavramlar
· Yüksek mahkeme kararları
· Tnb disiplin kurulu kararları
Noterlik Mesleğinin Uyulması Zorunlu Etik Kuralları Noterlik Kanunu 166/5 inci maddesine dayanılarak hazırlanmış ve TNB. Yönetim Kurulunun 03.06.2008 günlü ve 80 sayılı kararı ile kabul edilmiştir.
Bu kurallar 37. Olağan Kongrede görüşülerek oybirliği ile kabul edilmiş,17-19.12.2008 günlü TNB. Yönetim Kurulu toplantılarında tekrar görüşüldükten sonra 79 ve 119 sayılı kararlara 17 Aralık 2008 tarihinden itibaren yürürlüğe konulmuştur.
Etik Kuralların 2. maddesinde, Bu kurallar, noterlik dairesi içinde ve dışında noterlik kurumuna olan güveni sağlamak amacıyla noterleri ve noter çalışanlarını kapsar,8. maddesinde,
Noterlik mesleğinin uyulması zorunlu etik kurallarına uyulmaması halinde disiplin cezası uygulanır.
Noterlik Mesleğinin Uyulması Zorunlu Olan Etik Kuralları başlıklı 6. maddesinin 17. bendinde,
“ Noterler; Yüksek yargı organları, mahkemeler, Hâkim ve Cumhuriyet savcıları, bakanlıklar, üst düzey yöneticiler, iş sahipleri, bürokratlar, mülki ve yerel yöneticiler ile resmi daireler ve tüm meslektaşlarıyla iletişim ve yazışmalarında notere yakışacak ciddiyet ve nezaket kuralları içinde davranmak zorundadırlar” denilmektedir.
Noterlik Kanunu’nun 1. maddesinde; noterliğin bir kamu hizmeti olduğu ve noterin, hukukî güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendirdiği belirtilmiştir. Noterler, hukuki güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendirir ve kanunlarla verilen başka görevleri yaparlar.
Resmi işlem yapma görevini üstlenmiş ve teknolojinin gelişmesi ile internette sorgulama, MERNİS sistemi gibi kolaylıklara kavuşmuş olan noterin daha fazla bilgi ve tecrübeye sahip olması nedeni ile daha üst düzeyde dikkat ve özen görevi bulunmaktadır.
Noterlik Kanunu madde 112 ve devamı maddelerinde Noterlerin alacağı ücretlerin tahsil şekli belirlenmiş ve bunların makbuz mukabili olması hususu getirilmiştir.
Görevi belge ve işlemlere resmîyet kazandırmak olan noterlerin, yaptıkları işlemler dolayısıyla meydana gelecek zararlardan ötürü sorumlu tutulması bir zorunluluk olup, uygulama ve içtihatlarda açıklanmıştır." (Tanıtım Yazısı)
Tüpgaz sorumluluk sigortası ve uygulamasına yönelik yeterli bir kaynak olmadığını katılmış olduğum bir seminer programında anladım. Bu bağlamda bende öncelikle istikrarlı uygulama birliğine katkıda bulunmak başta olmak üzere doktrine karar zenginliği sağlamak açısından ulaşılabildiği ölçüde kararları Yargıtay ilamının özetini birlikte sunmaya gayret ettim. Bunu yaparken özellikle kararların bütünlüğünü bozmadan ve kişisel verilerden arındırılarak takdimine bir hayli gayret sarfettim.
Öte yandan, karar düzeltme istemi sonucu ilgili Hukuk Dairesi vermiş olduğu karardan dönmüş ise ilgili kararların altına bu kararları da işlemeye özen gösterdim.
Kitaptan beklenen ve istenilen ölçüde yararın sağlanması için konu ile ilgili olarak öncelikle içindekiler kısmına, sonrasında ise dizine bakılmasının faydalı olacağını ifade etmek isterim.
Kararlar sistematik bir biçimde özetlenerek işlenmiş olup, kararlarda emeği geçen Daire başkanlarına, üyelere ve tetkik hakimlerine ve Adalet Yayınevi’nin çok değerli çalışanlarına teşekkür ederim. Kitabın herkese faydalı olması ümit ve temennisi ile.
Ege Üniversitesi Hukuk Fakültesinin ilk sayısında yayınlanan ve ilk makalem olan "Bekletici Sorun"isimli çalışmamdan bu yana otuzaltı yıl geçti. Bu süre içinde çeşitli dergilerde ve kitaplarda makalelerim ve tebliğlerim yayınlandı. Bu makale ve tebliğlerin yayımlandığı dergilerin bir kısmının yayın hayatı sona erdi. Yine bir kısım makalelerimin yayınlandığı bazı dergilere bugün kolaylıkla ulaşılması mümkün değil. Uygulamacılara ve akademik çalışma yapan genç meslektaşlarıma önemli bir kolaylık sağlayacağını düşünerek, makale ve tebliğlerimi bir araya getirerek yayınlamaya karar verdim. Makaleler ve tebliğlere, yayın sırasına göre ve yayınlandığı biçimde yer verilmiştir. Bu nedenle yapılan açıklamalar ve varılan sonuçların yayınlandığı sırada geçerli olan mevzuat hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir.(ÖNSÖZDEN)
"Eser metodolojik açıdan yeni bir uygulama getirmeyi amaçlamıştır. Sorumluluk, Tazminat, Hesaplama ekseninde sunulmuştur. Bu düzenleme ilk defa ele alınmıştır. İkincisi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Uyuşmazlık Mahkemesi uygulamalarına yer verilmiştir. Bu yolla yüksek mahkemeler arasındaki farklı uygulamalara değinilmiştir. Üçüncüsü, İsviçre ve Alman Federal Mahkeme Kararlarına yer verilmiştir. Son olarak da Avrupa Birliği Üye Ülkelerinin cismani zarara ilişkin somut uygulamalarından söz edilmiştir." (Sunumdam)
Konu Başlıkları