"Eserimizde, kat karşılığı inşaat sözleşmelerini genel hatlarıyla inceledikten sonra yüklenicinin temerrüdü sebebiyle sona ermesi ile arsa sahibinin sahip olduğu haklar ve bu hakların kullanılmasının hukuki niteliklerini kapsamlı bir şekilde incelemeye çalıştık. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenmeyen isimsiz bir sözleşme tipi olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenicinin temerrüdü halinin uygulamada çok sık görülen bir durum olması ve bunun arsa sahibi açısından doğurduğu riskler bakımından bütün yönleriyle incelenmesi hedeflenmiştir." (Tanıtım Yazısı)
Konu Başlıkları
"Yasa koyucu, yargıcı yasa kurallarını uygulamada katı bir biçimde görevli kılmamış, adeta bir makina gibi yasa kuralını otomatik biçimde uygulama talimatı vermemiş, aksine, yasa kuralını uygularken yargıca belirli bir esneklik tanımış ve onu belirli yetki ve görevlerle donatmıştır. Yargıç yasaların efendisi olmadığı gibi, kölesi de değildir. Yargıç, takdir yetkisini kullanırken, yasakoyucu gibi bir kural yaratmamakta, fakat varolan bir kuralı önüne gelen olaya uygularken belirli bir esnekliğe sahip bulunmaktadır. Genel ve soyut nitelikteki yasa kurallarını, özel ve somut olaya uygulamak, yargıcın görevidir. Her olayın oluş biçimi ve koşulları, olaya taraf olan kişilerin durumları ve çıkarları farklı farklıdır. İşte yargıç her olayın ve tarafların özelliklerini ayrı ayrı göz önünde tutarak yasa kurallarını uygulama durumundadır. Yani çıkarlar dengesine göre bir sonuca varmaya çalışır. İşte bu işi yaparken, yargıca yardımcı olacak en önemli araç, onun sahip bulunduğu takdir yetkisidir." (Arka Kapak Yazısı)
Konu Başlıkları
"İmar düzeni kuralları kamu düzenine ilişkin ve emredici hükümler içerdiğinden taraflar dileseler bile sözleşmelerinde imar düzeni kurallarına aykırı hükümlere yer veremezler. Ruhsat alınmadan veya ruhsatı alınmış olsa da o ruhsata uygun yapılmayan inşaat uygulamadaki deyimi ile "Kaçak İnşaat"tır. Yapının bağlı olduğu imar düzeni kurallarına uygun yapılması zorunlu bulunduğundan, kamu düzenine ilişkin bu kurallar sebebiyle taraflar dileseler bile sözleşmede bunun aksini kararlaştıramaz. Çünkü, imar düzeni; bir arsa üzerine yapılacak olan resmi ve özel nitelikli, değişik çeşitte ve değişik amaçlara özgülenecek yapıların çeşidine ve amacına göre hangi özellikleri taşıması gerektiğini düzenleyen kurallar bütünüdür.
Ruhsatsız veya ruhsatı olsa da ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılara uygulanacak yaptırımın ne olduğu ise İmar Kanunu'nun 32/son maddesinde gösterilmiştir. Projesine ve ruhsata uygun biçimde yapmamışsa inşaat durdurulur ve projede yapılan değişiklik onaylanıncaya kadar inşaatın yürütülmesine izin verilmez. Ruhsata göre yapılan değişiklik imar mevzuatına aykırı ve bunu düzeltme olanağı yoksa yapının yıktırılması gerekir." (Arka Kapak Yazısı)
Konu Başlıkları
"Bu kitapta, Türk Borçlar Yasası ile diğer özel yasa hükümleri birlikte ele alınarak, yapım sözleşmesinin kurulması, taraflar, süre, bedel, araç-gereç sağlama, tarafların hak ve yükümlülükleri, sözleşmenin feshi, yapım ilişkisi ile bağlantılı konular, bu ilişkiden kaynaklanan zarardan sorumluluklar yorumlanarak somut örneklerle açıklandığı gibi; yapımla ilgili özel düzenlemeler ve modeller ile imar ve ihale hukuk yönlerinden de öz bilgi sunulmuştur." (Arka Kapak Yazısı)
Konu Başlıkları
"Uygulamada yoğun biçimde karşılaşılan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların incelendiği eserin birinci bölümünde; arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi ve benzer diğer sözleşmelerin hukuki şekil ve niteliğine ilişkin Yargısal Kararlara yer verilmiştir. İkinci bölümde; uygulamada karşılaşılan örnek sorunların çözümünü içeren pratik ve yalın anlatım dahi Yargıtay Kararlarından yararlanmak suretiyle yansıtılmıştır. Bu amaçla, karşılaşılan çekişmeye isabetli bir çözümle uygun yanıt aranmıştır. Üçüncü bölümde ise; 6098 s. TBK (618 s. BK) kapsamında yer alan "eser sözleşmesi, cezai şart ve alacağın temliki" hükümleri açıklanmış ve en yeni Yargısal İçtihatlarla desteklenmiştir.
Eser, olabildiğince içtihatlar esas almak suretiyle oluşturulmuş sistematik bir hukuk eseri olarak tertip edilmiştir." (Arka Kapak Yazısı)
Konu Başlıkları
"Kitapta, sözleşmenin kurulması, tarafların borçları ve hakları, sözleşmenin sona ermesi gibi geleneksel konulardan başka, Kamu Yapım Sözleşmeleri, Yap-İşlet-Devret Sözleşmeleri, Gelir Paylaşımlı İnşaat Sözleşmeleri, Müşavir Mühendislik Sözleşmeleri, Yapı Denetim Sözleşmeleri, Yükleniciden Alacağı Bulunan Üçüncü Kişilerin Arsa Sahibi Aleyhine Tapu İptal ve Tescil Davası Açması, Sözleşme Adaleti, İnşaat Devam Ederken Arsanın Satılması, Sorumsuzluk Anlaşması, Şerhlerin Kaldırılması, Sözleşmenin Tasfiyesi, Olumlu ve Olumsuz Zarar Hesabı, Kesin Hesap ve Hakedişin Düzenlenmesi, Karinenin İnşaat Hukukundaki Yeri, Sözleşmenin Devredilmesi gibi önceki baskılarda yer almayan pek çok yeni konu işlenmiştir.
Eserde ayrıca, bilimsel bilgi yanında (işlenmiş durumda) yargı kararlarına da yer verilmiştir. Bu kitap, herkes için bir başucu kitabı olacaktır. Ayrıntılara verilen önem sebebi ile artık kimse, sorunuma kitaplarda açıklama bulamadım diyemeyecektir.
• Yüklenicinin ve İş Sahibinin Direnimi
• Sözleşmeden Dönmenin ve Sözleşmeyi Bozmanın Sonuçları
• Olumlu ve Olumsuz Zarar
• Zamanaşımı
• Alacağın Temliki
• Kusurlu ve Kusursuz Olanaksızlık
• Ceza Koşulu
• Sözleşmeyi Teslim Tarihini Beklemeden Bozma Hakkı
• Gerekçesiz Olarak Sözleşmeyi Bozma Hakkı
• Yüklenicinin Özen ve Sadakat Borcu
• Yüklenicinin İflası veya Ölümü
• Eserin Hasara Uğraması
• Fiyat Farkı Kararnamesi
• Eserin Bozuk ve Eksik Yapılması ve Bunun Sonuçları
• Ücretin Aynı Anda ve Karşılıklı Olarak Yerine Getirilmesi
• Götürü Ücret
• Edim ve Karşı Edim Arasındaki Dengenin Bozulması
• Munzam Zarar
• Denkleştirici Adalet
• Yardımcı Kişilerin Eylemlerinden Sorumluluk
• İmar Planı Değişikliği
• Kazanılmış Hak
• İmara Aykırılığın Yaptırımı
• Depremin Neden Olduğu Sorunlarda Devletin Sorumluluğu" (Arka Kapak Yazısı)
Konu Başlıkları
Eser Sözleşmesinin Tanımı
Özen ve Sadakat Borcu İşi Bizzat Yapma Borcu Çalışma Araçlarını Sağlama Borcu
Malzeme Seçim ve Kullanımında Yüklenicinin Özen Borcu
İş Sahibinin Erken Fesih Borcu
Yüklenicinin Eseri Teslim Borcu
Ceza Koşulu (Cezai Şart)
Eserdeki Bozukluk – Ayıp – Kusur Nedeniyle Sorumluluk
Bozukluk (Ayıp) ve Aykırılıklarda İş Sahibinin Hakları
Eserin Bozuk Olmasında İş Sahibinin Sorumluluğu
Bozuk – Kusurlu – Ayıplı Eserin Kabulü
Zamanaşımı
İş Sahibinin Ücret Borcu
Götürü İş – Götürü Ücret – Ücretin Uyarlanması
İş Değerine Göre Ücretin Saptanması
Yaklaşık Bedelinin Aşılması Durumunda İş Sahibinin Sözleşmeyi Bozması
Hasarın Geçişi, Eserin Teslimden Önce Yok Olması
Zararın Tümünü Ödeyerek Sözleşmeyi Bozma Hakkı
Olanaksızlık
İş Sahibini İlgilendiren Nedenlerle İfanın Olanaksızlaşması
Yüklenicinin Ölümü, Ehliyetsizliği, İflası, Ödeme Güçsüzlüğü Gibi Nedenlerle Sözleşmenin Sona Ermesi
Alacağın Temliki (Yükleniciden Bağımsız Bölüm Satın Alanların Hakları)
Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Alma Yükümlülüğü
Taşkın İnşaat
"Sözleşmenin ihlalinden doğan sorumlulukta kusur, borçlunun mensup olduğu sosyal ve mesleki çevrede yaşayan standart ve normal borçlu tipinin davranışından sapan, hukuk düzeninin kınadığı, onaylamadığı bir davranış biçimidir. Bu anlamda kusur, borçlunun örnek borçlu tipine oranla özen eksikliği, davranış yanlışlığıdır. Benzer işlerde benzer kişiler tarafından gösterilmesi gerekli özeni göstermeyen borçlu ilke olarak kusurludur.
Makul ve dürüst bir borçlunun benzer işlerde göstereceği özene bakılır. Borçlunun göstermesi gereken özenin derecesi, yüklenmiş olduğu borcun nitelik, kapsam ve içeriğine, mensup olduğu sosyal ve mesleki çevredeki makul ve dürüst, orta düzeydeki objektif bir borçlu tipinin bu tür ilişkilerde göstereceği özenin derecesine göre belirlenir.
Objektif borçlu tipinin farazi davranışından sapan her davranışı, özensiz ve kusurlu bir davranıştır. Ancak bazı durumlarda, borçlunun bilgi ve yetenekleri, objektif tipin bilgi ve yeteneklerinden daha üstün olduğu takdirde, borçlunun bilgi ve yetenekleri esas alınır. Öte yandan, alacaklı kimi durumlarda sözleşme yaptığı sırada borçlunun sahip olduğu bilgi ve yeteneklerin tamamını veya bir kısmını bilebiliyorsa, borçlunun göstereceği özenin derecesi, alacaklının sahip olduğu bu bilgiler göz önünde tutularak saptanacaktır. Ayrıca, borçlunun göstereceği özenin derecesi, her sözleşme ilişkisinin ve somut olayın özellikleri, dürüstlük kuralı, iş çevrelerindeki görüşler göz önünde tutularak belirlenmelidir." (Arka Kapak Yazısı)
Konu Başlıkları
"Hakkın kötüye kullanımı kurumu hukukun şekilciliğinden doğan sertliği gidermek maksadıyla ortaya çıkmıştır. Zira teknik gerçekler dolayısıyla belli kalıplara sokulmuş olan hukuk kuralları tarafından kişilere tanınan yetkilerin olduğu gibi kullanılması, diğer kişiler ve toplumlar için çoğu kez katlanılması güç olan sonuçlar doğurabilecektir. İşte bu noktada TMK'nın 2/II. maddesi önem taşımakta olup, bu hüküm hukukta ortaya çıkabilecek bu gibi gerçek olmayan kanun boşluklarının giderilmesi amacını gütmektedir. Bir hakkın dürüstlük kuralına aykırı olarak kullanılması suretiyle başkasına bir zarar verilmesi hakkın kötüye kullanımını oluşturur.
TMK'nın 2/I hükmü herkesin haklarını, toplumda geçerli doğruluk dürüstlük ve iş ilişkilerinin gerektirdiği karşılıklı güven anlayışına uygun olarak kullanmasını emreder. Hakkın kullanımı ölçütünü Medeni Kanununa göre dürüstlük kuralları verir. Bunun yanında ayrıca hak sahibinin başkasını ızrar kastıyla hareket etmiş olup olmadığını araştırmaya gerek yoktur. Önemli olan başkasına zarar vermek kastı değil; hakkın dürüstlük kurallarına aykırı olarak kullanılması sonucunda başkasının zarar görmüş olmasıdır. Medeni Kanunun 3. maddesinde düzenlenen iyiniyet "hakların kazanılması" ile ilgili olduğu halde, Medeni Kanunun 2. maddesinde yer alan dürüst davranma "hakların kullanılması" ve "borçların yerine getirilmesinde" söz konusu olur.
Dürüst davranma "bir hak sahibinin hakkını kullanırken veya bir borçlunun borcunu yerine getirirken iyi ve doğru hareket etmesi yani dürüst, namuskâr, makul, fiilinin neticesini bilen, orta zekâlı her insanın benzer hadiselerde takip edecek olduğu yolda hareket etmesi" anlamındadır. O halde bir hak sahibi hakkını kullanırken veya bir borçlu borcunu yerine getirirken yukarıda belirtilen ilkelere uygun hareket etmek durumundadır; aksi halde, haklarını kötüye kullandıkları sonucuna varılabilecektir." (Arka Kapak Yazısı)
Konu Başlıkları
KURULMASI
UYGULANMASI
SONA ERMESİ
SONA ERMESİNİN SONUÇLARI
"Eser (istisna) sözleşmesi, Borçlar Kanununun 355-371. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kanundaki tanıma göre, eser sözleşmesiyle yüklenici (müteahhit) emek ve gereğinde sermayesini ortaya koyarak, iş sahibine bedel (ücret) karşılığı bir şey (eser) yapımını yükümlenir. Bu haliyle eser sözleşmesi birey olarak günlük yaşamımızda her an karşılaştığımız bir akit türü olduğu gibi, teknik ve ekonomik alandaki gelişmeler nedeniyle büyük boyutlu işleri de düzenler. Örneğin; bir boya-badana işi eser sözleşmesine konu olduğu gibi, arsa payı devri karşılığı inşaat yapımı, baraj, havaalanı, otoyol inşaatı işleri de eser sözleşmesinin konusudur.
Günlük yaşamımızla doğrudan ilişkili eser sözleşmesi hakkında değerli pek çok eser yayımlanmış, sorunun belli bölümleri inceleme konusu yapılmıştır. Fakat eser sözleşmesinin feshi nedenleri ve feshin sonuçları konunun en az incelenen boyutudur. Hâlbuki akdin bozulmasından sonra tarafların ne gibi yollara başvuracağı, sözleşmenin feshinden kaynaklanan haklarının ne olduğunun da tartışılması, incelenmesi gerekir. Elinizdeki kitabın amacı bu sorulara cevap aramaktır. Kitapta, eser sözleşmesi ilişkisi kuruluşundan başlanarak, uygulama aşaması ve sözleşmenin feshi ile fesih halinde tarafların hakları ayrıntılı olarak incelenmiş, konuyla ilgili Yargıtay kararlarına da yer verilerek sorunun daha iyi anlaşılmasına gayret gösterilmiştir. Eser sözleşmelerinin nerede ise vazgeçilmez hükmü olan cezai şart uygulaması ayrı bir bölümde incelenmiş, bu konuda çok sayıda Yargıtay kararına da yer verilmiştir. Bunun gibi, imar mevzuatına aykırı kaçak inşaatın hukuki durumu da ayrı bir bölümde değerlendirilmiştir." (Önsözden)
Gelir paylaşımlı inşaat sözleşmelerinin, günümüzde gerçekleştirilen inşaat projelerinde her geçen gün uygulamasının arttığı ve daha fazla bir önem arz etmeye başladığı açıkça görülmektedir. Bu bakımdan gelir paylaşımlı inşaat sözleşmelerinin önümüzdeki dönemde artan bir şekilde hukuk uygulamasını ve literatürünü meşgul edeceğini öngörmek yanıltıcı olmayacaktır. Bu sözleşmelerden doğan ve cevap bekleyen çeşitli hukuki sorunların değerlendirilmesi ihtiyacı belirgin bir şekilde hissedilmektedir. İnşaat sözleşmelerinin, sadece sözleşmenin tarafları için değil, başta inşaattan bağımsız bölüm alan alıcı üçüncü kişiler ve inşaatın meydana getirilmesinde rolü bulunan taşeronlar olmak üzere çok daha geniş bir kitle ve hatta genel olarak ülke ekonomisi için önemli sonuçları olduğu göz önünde bulundurulduğunda, konunun önemi çok daha belirgin bir hale gelmektedir. Bu ihtiyacı kısmen dahi olsa giderebilmek amacıyla İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi olarak 15 Aralık 2014 tarihinde düzenlemiş olduğumuz Gelir Paylaşımlı İnşaat Sözleşmeleri Çalıştayı ile konu akademisyenler, hukuk uygulamacıları ve inşaat sektörü temsilcilerinden oluşan geniş bir katılımla ve pek çok yönüyle tartışılmış bulunmaktadır. Bu kitap anılan Çalıştayda sunulan başlıca bilimsel eserlerin bir araya getirilmesinden oluşmaktadır. ( Önsöz'den)