"Hukuk Fakülteleri, İİBF'ler, MYO'lardaki hukuk dersleri ve meslek sınavlarına yönelik, özel olarak hazırlanmış 'Temel Hukuk Dizisi' kitapları sayesinde kısa zamanda ve pratik bir şekilde temel hukuk bilgisine sahip olabileceksiniz. Ders programları göz önünde bulundurularak hazırlanan Dizide, şematik ve öz anlatım, örnek soru-cevaplar ön planda tutularak öğrencinin dersi kolay kavraması amaçlanmıştır.
Dizinin 'İnfaz Hukuku' ismiyle yayınlanan bu kitabında; Türk ceza hukuku yaptırımlar sisteminin ve infaz hukukunun temel ilkelerinin aktarılmasından sonra, hapis ve adli para cezalarının infazı konularına geniş yer verilmiş ve hapis cezasının ve güvenlik tedbirlerinin infazı sürecinde bu yaptırımları tamamlayan bir kurum olarak 'denetimli serbestlik tedbiri' ele alınmıştır. Esasen bu kitaptan istifade etmesi beklenen öğrencilere pratik faydası bakımından, Türk Ceza Kanunu'nda, belli hakları kullanmaktan yoksun bırakma (m. 53), eşya müsaderesi (m. 54), kazanç müsaderesi (m. 55), çocuklara özgü güvenlik tedbirleri (m. 56), akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri (m. 57) ve tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri (m. 60) olmak üzere muhtelif güvenlik tedbirlerine yer verilmiştir."
(Tanıtım Yazısı)
Konu Başlıkları:
"Koşullu salıverilme, kesinleşen hapis cezasını cezaevinde çeken hükümlünün, kanunla belirlenen bir süreyi cezaevinde iyi halli geçirdikten sonra cezası henüz tamamlanmadan belirli şartlar dâhilinde tahliye olması işlemidir. Koşullu salıverilme ile hükümlünün cezası esasen son bulmamakta, hükümlü cezasının kalan kısmını dışarıda gerekirse belirli yükümlülüklerle çekmeye devam etmektedir.
Koşullu salıverilme ile hükümlünün gereğinden fazla cezaevinde kalmaması amaçlanmıştır. Buna göre belli suç türlerinde ve belli hallerde cezaevinde kalınması gereken süreler tespit edilmiştir. Koşullu salıverilmede süreler suçun türüne ve failin durumuna göre farklı şekillerde belirlenebilmektedir.
Türk infaz hukukunda, koşullu salıverilme sonrası belirlenen denetim süresinin hem hükümlü hem de toplum açısından yararlı geçirilmesi amacıyla gerekli yasal düzenlemeler yapılmıştır. Denetim süresini iyi halli geçiren hükümlülerin ödüllendirildiği, denetim süresi içinde kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmeyen hükümlülerin ise belirli yaptırımlara maruz kaldığı bir sistem öngörülmüştür. Salıverilme sonrası denetim süresi de uslu bir şekilde geçirildiği takdirde cezanın infaz edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Bu kitapta üç bölüm halinde koşullu salıverilme kavramı ve şartları, koşullu salıverilmede süreler, koşullu salıverilme kararı ve kararın geri alınması konuları anlatılmıştır. Koşullu salıverilmede süreler konusu ise uygulamada yaşanan tereddütlerle birlikte ayrıntılarıyla incelenmiştir." (Tanıtım Yazısı)
"Türkiye'de son yıllarda cezaevi nüfusunun yeni cezaevleri yapılmasına rağmen çok arttığı bir gerçektir. Ceza infaz kurumlarındaki doluluğu azaltmak amacıyla denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak hapis cezasının infazının uygulama koşulları genişletilmiştir. Yine kapalı cezaevlerinde yer açmak amacıyla Açık Ceza İnfaz Kurumlarından Ayrılma Yönetmeliği'nde değişiklikler yapılmıştır. Ancak yönetmelikle gerçekleştirilen bu değişikliklerin, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'a uygun olması, yönetmeliğin kanuna aykırı olmaması gerekmektedir.
Söz gelimi; Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği m.5/1, a ve b bentlerinde yer alan "kastlı suçlarda üç yıl, taksirli suçlarda beş yıl veya daha az hapis cezalarının doğrudan açık ceza infaz kurumunda çektirilebileceğine dair" düzenleme, CeGTİK m.14/3''deki, "İlk defa suç işleyen ve iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına hükümlü bulunanların cezaları doğrudan açık ceza infaz kurumlarında yerine getirilebilirler" hükmüne aykırıdır. Yine, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği m.6/1,c'de ki, "Cezaları yüksek güvenlikli kapalı kurumlar veya diğer kapalı kurumların yüksek güvenlikli bölümlerinde infaz edilenlerden toplam cezalarının üçte birini bu kurumlarda iyi hâlli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine üç yıl veya daha az süre kalanlar, açık kurumlara ayrılabilir" hükmü, uygulamada bazı infaz hakimlikleri ve ağır ceza mahkemeleri tarafından esas alınarak, Kanuna aykırı kararlar vermektedirler; çünkü, kanunun getirmediği bir sınırlamayı yönetmelik getiremeyeceğinden, söz konusu Yönetmelik hükmü 31.12.2020 tarihine kadar dikkate alınamaz. Dolayısıyla, CeGTİK geçici m.4'de ki, 31.12.2020 tarihine kadar açık ceza infaz kurumunda cezasının son altı ayını kesintisiz olarak geçirme koşulunun aranmayacağına dair düzenleme nedeniyle, "denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı" bakımından Yönetmelik hükmünün değil, CeGTİK geçici m.4 hükmünün esas alınması ve koşullu salıverilmesine bir yıl kalan iyi halli hükümlünün CeGTİK m.105A hükmü gereğince denetimli serbestlikten yararlandırılması gerekir.
Tüm bu değerlendirmelerin yanı sıra, son değişiklikler de kitabın 6. baskısında ele alınarak okuyucuya sunulmuştur." (Tanıtım Yazısı)
Konu Başlıkları
"“Mukayeseli Hukukta Ötanaziye İlişkin Yaklaşımlar ve Hukukumuzda Ötanazinin Yeri Sorunu” adı altında yayınlanan bu çalışmanın temelini, Maramara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim Dalı bünyesinde “Mukayeseli Hukukta Ötanaziye İlişkin Yaklaşımlar ve Hukukumuzda Ötanazinin Yeri Sorunu” başlığıyla hazırlanan ve savunulan yüksek lisans tezi oluşturmaktadır. Tez, 2018 yılının Mayıs ayında Sayın Prof. Dr. Adem SÖZÜER, Sayın Prof. Dr. Ahmet GÖKCEN ve Sayın Doç. Dr. Mehmet Emin ALŞAHİN’den müteşekkil jüri önünde savunulmuş ve oybirliği ile kabul edilmiştir. Tezin kitap haline getirilmesi sırasında, saygıdeğer jüri üyelerinin dikkat çektikleri bir takım hususlardaki düzenlemeler ile teknik bir dizi güncelleme dışında bir değişiklik yapılmamıştır.
Bu çalışmada temel olarak mukayeseli hukukta ve Türk Ceza Hukukunda ötanazi meselesi tetkik edilmiştir. Öncelikle ötanazinin kavram olarak hangi süreçlerden geçtiği ve tarihi seyrini inceleyerek meşruiyetine dair tartışmaları incelenmiştir. Buradan hareketle mukayeseli hukukta ötanaziye ilişkin yaklaşımları daha anlamlı bir zemine oturtmaya çalışılmıştır. Bu çerçevede Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Fransa, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Almanya, Avusturya ve İsviçre’deki hukuki durum ortaya konulmuştur. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bazı mühim kararlarından hareketle ötanazi ve ölme hakkına nasıl yaklaştığı aktarılmıştır. Bu aktarımların akabinde hukukumuzdaki pozitif düzenlemeler ve özellikle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nu ötanazi bağlamında değerlendirilerek çalışma nihayete erdirilmiştir." (Tanıtım Yazısı)
"Son dönemlerde "Adalet org" "adalet gündemi" gibi birçok hukuki platformlarda sorulan sorulardan, tartışılan bir kısım konulardan infazla ilgili şartla tahliye, şartla tahliyenin geri alınması, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması, adli para cezasının infazı, infazda tereddüt yaratan hususlar, cezanın infazının ertelenmesi gibi pek çok konunun yeterince aydınlatılamadığı, uygulamada bu tür konuları içeren ve son Yargıtay kararları ve Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru kararlarını içeren bir kitabın bulunmaması nedeniyle bu kitap ceza hukukçularına ışık tutmak amacıyla hazırlanmıştır.
Kitap İnfaz Hakimlerine de hitap etmekle birlikte asıl hedef kitle ceza hukuku ile ilgilenen avukatlar, ceza mahkemesi hakimleri, Cumhuriyet savcıları ve akademisyenlerdir. Kitapta 2005 yılından 2019 yılı Nisan ayına kadar çıkan ve 5275 sayılı Kanunu ilgilendiren çok sayıda Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Yargıtay daire kararları, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları, Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları bulunmaktadır. Kitapta 40 tanesi Ceza Genel Kurulu kararı olmak üzere, toplam 800 civarında Yargıtay kararı, 21 tane Anayasa Mahkemesi kararı, 65 tane Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru kararı, 28 tane Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı bulunmaktadır. Yargıtay kararlardan infaz hakimlerini ilgilendirenlerinin sadece içerikleri verilmiş, benzer nitelikte olan kararlar ise, aynı konudaki Yargıtay kararının altında "benzer mahiyetteki Yargıtay kararları" başlığı altında sadece Yargıtay ilgili dairesi, karar ve tarihi verilmiştir. Şartla tahliye, mükerrirlere özgü infaz rejimi, adli para cezasının infazı, cezanın infazında tereddüt ile ilgili maddeler altındaki Yargıtay kararlarının tamamına yakını verilmiştir.
Kitapta her madde ile ilgili, makale, doktora tezi ve bakanlık görüşlerine yer verilmeye çalışılarak içerik zenginleştirilmiştir."
(Tanıtım Yazısı)
Konu Başlıkları
"İnfazlar 1965 yılına kadar gündüzleri ve halkın izleyebilmesi için alenen ve belirli noktalarda istanbul'da Sultanahmet Meydanı'nda, Ankara'da Samanpazarı'nda gerçekleştiriliyordu. 1965 yılında infaz Kanunu'nda yapılan düzenlemeden sonraki infazlar cezaevi avlularında, güneş doğmadan önce, gizli olarak yapılmıştır. Askeriyeye bağlı bir kişinin askeri suçtan dolayı aldığı idam cezası kurşuna dizilerek infaz edilirdi. Ekim 1984'ten itibaren mahkemeler tarafından verilen idam cezaları Meclis'te onaylanmadığı için infaz edilmemiş, 1991 yılında çıkarılan bir afla 500 civarında idam cezası dosyası, 10 yıl ağır hapse dönüştürülmüş ve 2002'deki yasayla da fiilen uygulanmamış olan tüm idam kararları, ömür boyu hapse dönüştürülmüştür. Türkiye'de idam cezası, ilk önce 2001'de savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışındaki suçlar için kaldırıldı. 3 Ağustos 2002 de "Savaş ve çok yakın savaş tehdidi hallerinde işlenmiş suçlar hariç" şartı ile kaldırıldı.. 2004'te ise tüm suçlar için kaldırılmıştır."
(Tanıtım Yazısı)
Konu Başlıkları
"Eser, tüm infaz hakimliği mevzuatı taranarak, kanun sistematiğine uygun olarak hazırlanmıştır. 1. Kitapta İnfaz Hâkimliği Kanunu, 2. Kitapta 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun ele alınmıştır. Kanun metni altına madde gerekçesi, madde açıklamaları, Yargıtay kararları, AİHM kararları ve Anayasa Mahkemesi iptal ve bireysel başvuru kararları eklenmiştir. Ayrıca makalelere de yer verilmiş olup, kitapta 41 tanesi Yargıtay CGK kararı olmak üzere toplam 989 Yargıtay kararı, 22 Anayasa Mahkemesi kararı, 72 Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru kararı, 29 AİHM kararı bulunmaktadır. En son Aralık 2018 tarihine ait kararlar eklenmiştir. Kitapta ayrıca "İnfaz Hakimliğinde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri" başlığı altında 90 civarında konuya yer verilmiştir.
Kitabın daha çok okuyucuya ulaşması için maliyeti düşürmek adına sayfa sayısı minimumda tutulmuştur. Bu amaçla birçok Yargıtay kararının içeriği özetlenip tam metin verilmemiş, aynı konudaki Yargıtay kararlarının sadece tarih ve numarasına yer verilmiştir.
İnfaz hakimliği ile ilgili yasa, tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge, uluslararası infaz mevzuatı, Adalet Bakanlığı ve HSK'nın konularla ilgili görüşleri, HSK müfettişlerinin tavsiyelerini kapsayan eklere word belgesi şeklindeki 3. kitapta yer verilmiş olup, nimetozkavalci@gmail.com mail adresine "3. Kitabı istiyorum" şeklinde mail atan hukukçulara yazar tarafından 3. kitap gönderilecektir. Ayrıca kitabın güncel kalması adına, "Mail grubuna katılmak istiyorum" şeklinde mail atan hukukçulara da yazar tarafından aylık olarak son çıkan kararlar gönderilecektir."
(Tanıtım Yazısı)
Konu Başlıkları
"Kitabın 9. baskısında; infazı gereken mahkeme kararlarının kesinleştirilmesi, Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hükümlünün daveti veya yakalama kararı çıkartılması, açık infaz kurumuna doğrudan alınma, kamu kurumunda çalıştırılma, denetimli serbestlik, dava ve ceza zamanaşımı, koşullu salıvermenin hesaplanması, cezaların toplanması, mahsup, cezaların dönüştürülmesi, koşullu salıverilme kararının geri alınması, adli sicil kaydının silinmesi, memnu hakların iadesi, asker şahısların cezalarının infazı, Cumhurbaşkanı Affı ve uygulamayla ilgili 440 soru ve cevap ile yeni Yargıtay kararları yer almaktadır."
(Tanıtım Yazısı)
Konu Başlıkları
"Artık bağımsız bir hukuk dalı haline gelen infaz hukukunun, Türkiye'de ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku ile karşılaştırıldığında yeterince gelişmediği ve özellikle suç politikasına ilişkin bilimsel tartışmalarda hep ikinci planda kaldığı görülmektedir. Bu durumu infaz hukuku alanındaki bilimsel eserlerin yetersizliğinde görmek mümkündür. TCK ve CMK şüpheli ve sanık için hangi önemi taşıyorsa CGTİHK tutuklu ve hükümlü için aynı önemi taşımaktadır. Bu yönüyle tutuklu ve hükümlü haklarının infaz hukukunun önemli sorunlarından biri olduğu başta CGTİHK olmak üzere infaz hukuku mevzuatının tutuklu ve hükümlülerin "Magna Carta"sı niteliği taşıdığı söylenmelidir.
İşte bu nedenle, on birinci baskısı yapılan İnfaz Hukuku kitabımız bu alandaki ilgisizlikten kaynaklanan ve uygulamada oluşan sorunlara bir nebze de olsa karşılık verme çabası içinde kaleme alınmış olup, modern infaz hukuku yaklaşımlarının ışığında tutuklu ve hükümlüyü "unutulan bir obje" olmaktan çıkararak yeniden bu sistemin en önemli süjelerinden biri haline getirmek amacıyla güncellenmiştir.
Bu baskımızda bir önceki baskımızdan bu yana infaz mevzuatında yapılan değişiklikler ilgili yerlerde ele alınmıştır. Yine çalışmanın 13. Bölümüne Yasaklanmış Hakların Geri Verilmesi başlığı ve buna ilişkin açıklamalarımız eklenmiştir. Nihayet 700 sayılı Kararname m.160 ile "İnfaz Tüzüğü", "Cumhurbaşkanınca Çıkarılan Yönetmelik" olarak değiştirilmiş olup kitabımızda tüzüğe yapılan atıflar yönetmelik olarak değiştirilmiştir. Bununla birlikte daha önceki baskılarımız da olduğu gibi yerli ve yabancı literatür taranmış, gerek öğreti gerekse uygulama için önemli görülen tartışmalar çözüm önerileriyle birlikte incelenmiştir. Ayrıca Yüksek Mahkeme kararları da sorgulayıcı bir bakış açısıyla değerlendirilmiştir."
(Tanıtım Yazısı)
Konu Başlıkları
"Koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik ile cezaların infazında karşılaşılan sorunların iki ayrı bölümde incelendiği bu çalışma; İnfaz Hukuku müesseseleri ile ilgili detaylı bilgi vermenin yanında, uygulayıcıya pratikte karşılaşabileceği muhtemel sorunlara ilişkin çözüm yollarını, İnfaz Hukukunun temel ilke ve esasları ile Yargıtay kararları çerçevesinde sunmaktadır.
Kitapta; koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik müesseseleri ile ceza infaz sorunları; eski ve yeni kanunlar, özel düzenlemeler içeren geçici kanunlar ve olağanüstü hal döneminde çıkarılan kanun hükmünde kararnameler kapsamında incelenmiş olup, İnfaz Hukuku müesseselerinin zaman bakımından nasıl uygulanacağı ele alınmıştır.
Kitap; Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği'n de yapılan değişiklikler ile Ceza İnfaz Hukukunda yaşanan yeni gelişmeler dikkate alınarak güncellenmiştir."
(Tanıtım Yazısı)
Konu Başlıkları