"Eser; Sosyal Bilimler alanında yer alan İktisat, Maliye, İşletme, Uluslararası İlişkiler, Çalışma Ekonomisi gibi bölümlerde okutulan "Avrupa Birliği Türkiye İlişkileri" ders formatına uygun şekilde hazırlanmış olup, lisans öğrencileri için detaylara girmeden hızlıca konuyu anlayacakları bir şekilde hazırlanmıştır.
Kitap, Türk Kamuoyunu 50 yılı aşkın bir süredir meşgul eden Avrupa Birliği'ne üye olabilir miyiz? Engeller nelerdir, neden kaynaklanmaktadır? Nasıl çözümlenebilir sorularının cevaplarını vermeye çalışmaktadır.
Kitap; fikri, hukuki, siyasi, sosyal, ekonomik yani insana dair her alanda iç içe olduğumuzu bilmeden yaşadığımız Avrupa Birliğini tanıtmayı hedeflemektedir. Diğer yandan kamuoyunu oldukça meşgul eden Avrupa Birliği alanını tarihsel perspektifte değerlendirmekte, Osmanlı – Avrupa ve Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerini de irdelemektedir."
(Tanıtım Yazısı)
Konu Başlıkları
Kişisel verilerin korunması, esas itibariyle ülkemizde uzun bir geçmişe sahiptir. Bu alanda Ülkemiz 1980'li yılların başında uluslararası sözleşmelere taraf olmuş, 1980'ler ve 1990'larda ilk yasama çalışmaları başlatılmış, komisyonlar kurulmuş ve kanun tasarıları hazırlanmıştır. Ancak ilgili tasarılar farklı sebeplerle yasalaşmamış, kişisel verilerin korunmasına dair genel bir düzenleme, ancak 6698 sayılı ve 07.04.2016 tarihli Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ('Kanun') ile Türk hukukuna kazandırılmıştır. Elinizdeki çalışmanın amacı, özellikle AB mevzuatı ve uygulaması dikkate alınarak Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na ışık tutmaktır.(ÖNSÖZDEN)
Bu çalışma kişisel verilerle ilgili olmakla beraber, çalışmanın içeriği ile ilgili şu hususları önemle belirtmek gerekir: Kişisel verilerin korunması ile ilgili temel açıklamalar ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ("Kanun") ile ilgili genel bilgiler bu konuda yazılmış birbirinden değerli-bir kısmı Kanun'un henüz tasarı halinde olduğu dönemde dahi-birçok monografide zaten ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Bu sebeple, kişisel verilerin korunması hukukunun tarihçesi ve konuyla ilgili genel kavramlar konunun anlaşılmasının kolaylaştırılması açısından incelenecek olsa da, bu inceleme adı geçen monografilerdeki kadar ayrıntılı olmayacak, daha detaylı açıklamalar için bahsedilen monografilere atıf yapmakla yetinilecektir. Yaptığımız çalışmanın ana hedefi ise Türk Hukuku'ndaki düzenlemelerden ziyade, 2016/679 sayılı ve 27 Nisan 2016 Tarihli Gerçek Kişilerin Kişisel Verilerin İşlenmesine Karşı Korunmasına ve Bu Verilerin Serbest Dolaşımına İlişkin ve 95/46/EC sayılı AB Yönergesini Yürürlükten Kaldıran Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi Tüzüğü'nde yer alan düzenlemelerin incelenmesidir.(GİRİŞTEN)
"Bu kitabın amacı; Avrupa Birliği gündemi yanında Türkiye - Avrupa Birliği ilişkilerinde önem taşıyan ekonomik konuların daha iyi anlaşılmasına katkı yapmaktır.
Türkiye'de Avrupa Birliği'ne ilişkin gelişmelerin fazla tartışılmadığı bu dönemde, iki tarafın gündemindeki önemli konular mümkün olduğunca seçilerek, ağırlıklı olarak ekonomik boyutuyla incelenmiştir. Avrupa Birliği kapsamında 2020 Stratejisi çerçevesinde üye ülkelerin performansları, büyüme sorunu, tarım reformları, sanayideki arayışlar, dijital dönüşüm, küresel krizin etkilediği sermaye piyasalarının bütünleşmesi ve Avrupa Birliğinde'ki en güncel konu olan Brexit'in etkileri incelenmiştir.
Türkiye AB ilişkileri kapsamında ise iktisatçı gözüyle insan hakları ve özgürlükler, haksız rekabetin önlenmesine yönelik ticaret politikası önlemlerinin taraflarca kullanılışı, Türkiye'yi etkileme potansiyeli yüksek olan AB'nin yeni nesil ticaret anlaşmaları, Türkiye'nin tarım sektöründeki rekabet gücü ve gümrük birliğine girerken büyük ümit bağlanan uluslararası doğrudan yatırımlar konusu ele alınmıştır." (Arka Kapak Yazısı)
Konu Başlıkları
"Avrupa Birliği ekonomik ve siyasi bütünleşme süreci içerisinde kendine özgü, dinamik bir hukuk sistemi yaratmıştır. Derhal uygulanabilirlik, öncelik, özerklik, birlik, doğrudan uygulanabilirlik ve doğrudan etki ilkeleri Birliğin uluslarüstü yapısını ortaya koyan ilkelerdir. Birlik kurumları tarafından sınırlı yetki ilkesi çerçevesinde kabul edilen düzenlemelerin üye devletler tarafından etkili ve yeknesak şekilde uygulanması bütünleşme hedefine ulaşılması açısından önemlidir. Birlik hukukunun uygulanmasında Avrupa Birliği açısından dolaylı yürütme ilkesi geçerlidir. Bu çerçevede esas yetki üye devletlere aittir. Etkili ve yeknesak uygulamanın temini amacıyla üye devletler düzeyinde ve Avrupa Birliği düzeyinde denetimler gerçekleştirilmektedir.
"Avrupa Birliği Hukukunun Üye Devletlerde Uygulanması" başlıklı çalışmada Avrupa Birliği hukuku ile uluslararası hukuk arasındaki farklar belirtilmekte, Avrupa Birliği hukuku ile ulusal hukuklar arasındaki ilişki üye devletlerin mevzuat ve uygulamaları ışığında değerlendirilmekte ve yargısal, idari, siyasi denetim ile kamuoyu denetiminin usul ve esasları açıklanmaktadır." (Arka Kapak Yazısı)
Konu Başlıkları
"Bu eser, altmış yılı aşkın bir geçmişe sahip olan Avrupa bütünleşme sürecinin hukuki çerçevesini oluşturan Avrupa Birliği hukukunun temel konularını genel hatları ile okuyuculara sunmayı amaçlamaktadır. Öncelikli olarak lisans öğrencilerine yönelik hazırlanmış bu eserde; bu doğrultuda, Avrupa bütünleşme sürecinin gelişimi, Avrupa Birliği'nin kurumsal yapısı, Avrupa Birliği'nin hukuk düzeni, Avrupa Birliği'n de yargısal korunma, iç pazar hukuku, ortak dış güvenlik politikası ve özgürlük, güvenlik ve adalet alanı gibi konulara yer verilmiştir." (Arka Kapak Yazısı)
Konu
Başlıkları
""Avrupa Birliği Maddi Hukuku: İç Pazar" kitabı, hem lisans hem de lisansüstü öğrencilere yönelik bir ders kitabı olarak hazırlanmıştır. İç pazar, içinde malların, kişilerin, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımının sağlandığı, iç sınırların olmadığı bir alanı ifade eder. İç pazar kurmak, Avrupa bütünleşmesinin başlangıcından bu yana Avrupa Birliği'nin hedefleri arasında yer alır. Bu bakımdan iç pazar hukuku; Antlaşmalar, Avrupa Birliği tasarrufları ve özellikle de Avrupa Birliği Adalet Divanı kararları aracılığıyla, 1950'li yılların sonundan bu yana, dolayısıyla yaklaşık 60 yıldır, şekillenmektedir. İşte bu kitap, Avrupa Birliği'nin belki de en önemli maddi hukuk alanı olarak gösterilebilecek olan iç pazar ile ilgili sistematik, öz ve güncel bilgiyi yalın bir dille okura aktarma çabasının sonucudur. Bu amaçla kitapta iç pazarın temellerinden temel serbestî hükümlerinin, yani malların, kişilerin, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımı hükümlerinin, uygulanmasına ilişkin ortak çerçeveye ve iç pazara ilişkin Avrupa Birliği tasarruflarından (pozitif bütünleşmeden) temel serbestî hükümlerinin öngördüğü haklı gösterilemeyen tahdit yasağına (negatif bütünleşmeye) bir dizi konu ele alınmıştır. İşlenen konuyu daha anlaşılabilir kılmak adına "şekiller" ve "tablolar" gibi görsel anlatımlar, örnek oluşturucu ve detay verici bilgiler içeren "kutular", anlatımı özetleyen "önemli noktalar" ve bilgisini derinleştirmek isteyenler için "okuma listesi" metne eklenmiştir. İlgili herkese faydalı olması dileğiyle…" (Arka Kapak Yazısı)
Konu Başlıkları
"Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile bu sözleşmeye ek protokollerle düzenlenen temel hak ve özgürlüklere ilişkin düzenlemeler 2004 yılında Anayasamızın 90. maddesinde yapılan değişiklik sonrasında, “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz” şeklindeki hükmüne eklenen “usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası anlaşma hükümleri esas alınır” hükmü ile birlikte doğrudan iç hukukumuzda uygulama alanı bulan düzenlemeler haline gelmiştir. Buna bağlı olarak da idari yargı yerlerinde AİHM kararları ve AİHS hükümleri önem arzetmeye başlamıştır.
İdari yargı alanında AİHS ve AİHM kararları konusunda basılı eser konusunda bir sıkıntı ve boşluk yaşanmaktadır. Bu sıkıntının giderilmesi amacıyla alanında ilk çalışma olan “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türk İdari Yargısına Yansımaları” isimli kitap çalışmamızdan sonra ikinci kitap çalışmamız olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarına Atıf Yapan İdari Yargı Kararlarını esas alan ve “İdari Yargı İçin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Uygulama Rehberi” isimli bu çalışmamızı hazırladık.
Çalışmada, AİHS ve ekli protokol ile korunan haklara ilişkin madde metinleri ve bu madde ile ilgili açıklamalara yer verildikten sonra, her madde başlığı altında, AİHS ve/veya eki protokollerle korunan bu haklarla ilgili olarak AİHM’nin vermiş olduğu kararlarda yaptığı yorumlara kısa ve özet olarak yer verilmiştir. Daha sonrasında, önceki çalışmamımızın temel unsurlarından birisi olan, idari yargı yerlerinde görülen ve AİHM önüne giden uyuşmazlıkların listesi verilerek AİHS ve Eki protokollerle korunan haklar konusunda Türk İdari Yargı Yerleri olan Danıştay, Bölge İdare, İdare ve Vergi Mahkemelerince AİHM kararlarına atıf yapılan kararların metinlerine yer verilmiştir." (Önsözden)